Gymboree vs. KindyRoo

IMG_1646Ne zamandır Gymboree vs. KindyRoo üzerine bir yazı yazacağım diyordum, bir türlü kısmet olamadı. En sonunda yeter dedim, kaç dakika ayırabilirsem ayırayım o yazı yazılacak! 🙂

Yaklaşık 5 aylıkken doktorumuzun tavsiyesi üzerine KindyRoo’ya gitmiştik hatırlarsanız.. KindyRoo ile detaylı bir tanıtım yazımı buradan okuyabilirsiniz. Gymboree’ye özel bir yazı yazmadan direk karşılaştırma yapmak istiyorum bu yazıda.

Her iki kurumun da bir takım artıları eksileri var. KindyRoo’nun en büyük artısı öğretmen konusunda. KindyRoo’daki tek bir öğretmen Gymboree’yi yirmiye katlar. Yanlış anlaşılmasın KindyRoo’nun her öğretmeni anlamında değil. Çok ilginçtir ki adını bilmediğim ve hafta içi torun baktığı için haftasonu çalışan nispeten yaşlıca bir öğretmenleri var KindyRoo’nun; müthiş bir insan, müthiş bir eğitmen. Saygı duymamak ve ağzından çıkacak her sözünü, cümlesini, tavsiyesini, verdiği bilgiyi zihne not etmemek mümkün değil.

KindyRoo’nun beğendiğim bir başka avantajı da gerçekten daha bilgililer. Neyi neden yaptıklarını biliyorlar ve anlatıyorlar. Hangi oyunla bebeklerdeki hangi gelişimi desteklediklerini, neyi nasıl yapmak gerektiğini, ilgili dönemine yaşına/ayına göre neler yapmak neler yapmamak gerektiğini ve nedenlerini anlatıyorlar. Gymboree’de böyle bir aile eğitimi yok. KindyRoo bebeklerle oynama bahanesiyle resmen anne babayı eğitiyor. Hele o yaşlı öğretmen! Üstelik öyle modern bir kadın ki.. Anneanneler bananneler gibi aman üşür giydir vb. nuh nebiden kalma tavsiyelerle can sıkmıyorlar. Önerdikleri herşeyin bilimsel bir sebebi var. Neden derste çorap giymemeli, neden bastırmamalı, neden öyle değil de böyle oturmalı vs vs..

gymboreeGymboree’nin ise genç bir eğitmen kadrosu var. KindyRoo’daki yaşlı bayan gibi herhangi bir öğreticiliği (biz anne babalar açısından) yok. Yoksa her iki sistem de “bebek açısından” öğretici zaten. Gymboree’nin hoşuma giden bir yanı da şarkıların İngilizce olması! Böylece native olmasa da nispeten aksanı düzgün bir eğitmenden İngilizce şarkılar öğreniyor, kulak dolgunluğu oluyor.

Onun dışında Gymboree’nin oyun sistemini daha çok sevdik. KindyRoo’da her dersin belli bir konsepti ve içeriği var. Ellerindeki kağıtlardan haldır haldır onu yapıyoruz. Ama Gymboree’de Deniz kendini daha rahat hissediyor. Bir koşturma yok. Parkurda dilediği kadar vakit geçirebiliyor. Öğrettiğimiz şey topları kaydıraktan yuvarlamaksa bunu Deniz’e öğretene kadar yeterince vaktimiz oluyor. Halbuki KindyRoo’da kendimi Alice’in tavşanı gibi hissediyordum, şimdi düşününce çok telaşlıymış. Deniz neye uğradığını şaşırıyordu. Şimdi baktığımda Deniz gerçekten Gymboree’de eğleniyor.

Benim için elbette Gymboree’nin bir artısı da evime yakınlığı. Bağdat caddesinde bir şubelerinin olması çok büyük avantaj. 3 ay Ataşehir’e gidip gelmek gerçekten yormuştu.

Genel hatlarıyla bakıldığında Gymboree’de devam edeceğiz biz ve bir puan vermem gerekirse toplamda 10 üzerinden 8 verebilirim Gymboree’ye. Kindyroo Ataşehir’e ise puanım 10 üzerinden 7. Ve inanın bu 7 puanın 5i o bahsettiğim öğretmen! Hala daha o öğretmen sebebiyle aklım KindyRoo’dadır. 🙂