Deniz çok uyanık bir bebek olarak ailemize katıldı. Doğduğu günden beri onu uyutmak için türlü numaralar yaptık. Memede çoğunlukla rahat uyurdu fakat eğer meme veremiyorsam mümkün değil uyumuyordu. Aslında şimdi anlıyorum ki ben yatağa koydum mu sızmasını uyumasını beklemişim. Gülmeyin, acemilik işte! Çevremdekiler ya bir iki tane uyuyan bebeğe tanık olan insanlardı, ya da herhangi bir bebeğe tanık olmayanlardı. Bana gerçekten yol gösterecek biri yoktu. Biz de bu dönemde “herşeyi” yaptık. Ayakta salladık, cık olmadı. Kucakta salladık, cık olmadı. (Ki bu kucakta uyutma çalışmalarının videosunu belki buraya koyabilirim ileride, beraber güleriz! 🙂 ) En vahimini bile yaptık, iki kişi çarşaf katlar gibi bir örtünün içine koyduk ve içinde çocuğu sersem etme umuduyla uyutmaya çalıştık. Ama yok o da olmadı. Sersem olup uykuya dalıyor, bırakınca hop uyanıyor. Hiç birimizin de bu yöntemleri saatlerce devam ettirecek gücü olmuyor. Hele şu örtü sallamaya kol bilek dayanmıyor. Deniz sadece ve sadece memede uyuyordu. Şansım şuydu: Daha ilk aylardan itibaren süper bir ninni CD’si (ninni perisi) edindim ve onu dinlettim uyuturken, zamanla ben de eşlik etmeye başladım ezberledikçe. Bu bir süre sonra Deniz, şartlı öğrenme yoluyla (Pavlov sağolsun) daha ninniyi duyduğu anda mayışıyordu. Ama sadece geceleri! Ve ben memede ninni eşliğinde uyutup (ki bi ara onu da sallanarak ayakta yapıyordum) yatağına koyuyordum. Aman tanrım bir dönem mememde (o zaman ninni de yoktu) bütün evi gezdiğimi bilirim hızlı hızlı..
Neyse ki Deniz iki aylıktı, belki daha olmamıştı; doktorumuz bizi sarstı, kendimize getirdi. Bu sallama yöntemlerinin, kucakta taşımaların sonunun çok kötü olacağı konusunda uyardı. 3 kilo olunca yaptığın şeyleri (yok yok kesin o videoyu koyacağım ibret olsun size) 6 kilo olunca yapabilecek misin dedi. Şimşekler çaktı. İşte o zaman tüm sallamaları kestik. Ayakta sallamak bu bağlamda çok sıkıntı vermezdi ama onu da Deniz sevmiyordu. Derken ben sallamadan yürümeden oturduğum yerde memede uyutup hoop yatağına koymaya başladım.
İlk 3 ay zaten 4.trimesterı olması sebebiyle onu huzurlu kılacak herşeyi yaptım. “Fazla” denmez konu yavrusu olunca insanın ama sözkonusu kişi yavrum olmasaydı fazla fedakarlık yaptım. Bünyeme kilolar katacak kadar daral geldi bana ama onun huzurunu konforunu bozmadım. Sürekli mememdeydi. 4.trimesterda plezantası mememdi anlayacağınız.
3 ayı geçerken yavaş yavaş uyku eğitimlerini araştırmaya başladım. Geceleri tamam memede uyutup koyuyordum ve çok insandan biliyorum çok şanslıydım 7-8 saat uyurdu. Fakat gündüz hiç uyumuyordu resmen.. 3.aydan sonra Bodrum’da yavaş yavaş uyumaya başladı ama yarım saat yarım saat..
6.ay gibi artık bir uyku eğitimi gerekiyordu. Ama hangi metot.. Araştırdım, insanların deneyimlerini dinledim bol bol ve kendime en uygununu seçtim.
Fakat o da ne! 5.ay kontrolünde doktorum yine bizi uyardı. Bu çocuk ayılmış artık cin gibi, seni kullanır. Artık herşeyin farkında, baksana etrafa nasıl bakıyor! Bir an önce eğitime başlamalısın!
İşte o an gelmişti! 🙂
Bir sonraki yazımda nasıl bir eğitim verdim, neler yaşadım detaylarıyla yazmaya çalışacağım.
Şimdi ibret olsun diye videoyu izleyebilirsiniz! 🙂
Not: Şarkımızın sözlerini sürekli meme istemesinden ve meme dışındaki bir yerde uyumamasından bunaldığım bir anda yazdım. Şarkının adı Takada Tukada‘dır 🙂 Tüm hakları bende saklıdır 😛
Sevgiyle kalın!
Takada tukada çok yaratıcıymış ama gerçekten 6 kilo ve fazlasıyla çok korkunç olurmuş. Erken uyanmışsınız :))
kesinlikle!!!
Sen ciddi bir delisin yerlere yattım videoyu izlerken! Ahahahhahahahahahaha
sorma 😀 bi ara hayatım böyle geçiyordu 😀